Teknik Analizde Periyot Tercihi Problemi

Altuğ Duman

9/17/20233 min read

Teknik analiz fikirleriyle uğraşılınca, mühim bir problem olarak hem indikatörler hem grafikler için ayrı ayrı parametre ve periyot ayarlamaları sorunu çıkabilir. Periyot probleminin geçiştirici bir çözümü, aslında hiçbir çözüm geliştirmemiş olmakla eş değer olabilir. Bu yüzden sisteminizde hangi indikatör için hangi periyodu kullanacağınız ve ayrıca genel takip içinse hangi grafik periyodunu kullanacağınızı düşünmek iyi bir başlangıç olabilir. İndikatör periyodundan önce grafik periyoduna karar vermek daha doğru olabilir.

Grafik periyodundan kastımız, 1 adet mumun denk geldiği süredir, mesela 1 saatlik periyotlu bir grafikte 1 mum 1 saate ait veriler içerir. Grafik periyodunu seçerken, teknik analizi ne kadarlık bir vade için kullanıyor olduğunuz, esas kriter olabilir. Mesela, kesin kuralları olmasa da, bir day trader -gün içi al-sat yapan- için, yüksek ihtimalle 15 dakikalık veya bazı durumlarda 5 dakikalık ve 30 dakikalık periyotlu grafikleri kullanmak uygunken bir swing trader -genellikle 3 gün ila 2 hafta arası vadelik işlem yapan- için belki 2 veya 4 saatlik belki de 1 günlük periyotlu grafik kullanmak uygun olabilir. Yahut bir "uzun vadeci" -genellikle birkaç senelik süreli işlem yapan- için haftalık periyotlu grafikler daha uygun olacaktır. Özetle, grafik periyodunun seçimiyle sizin hangi vadeyle işlem yapıyor olduğunuz arasında kesinlikle bir korelasyon olması lazımdır.

Ancak indikatör vadesini seçiyor olmak, yine sizin işlem vadenizle doğrudan alakalı olsa da, seçtiğiniz grafiğin ruhuyla da çok alakası vardır. Uzun soluklu bir geçmiş analizi ve geleceğin çok ilerilerine dair tahmin yapmaya çalışan bir grafik olan haftalık periyotlu grafikle, olabildiğince hızlı ve ani kararlar aldırma çabasında olan Fisher Transform bir arada iyi bir uyum veremez veya bir day traderin grafiği olan 15 dakikalık periyoda hareketli ortalamaların en yavaş ama en sağlamlarından Değişken Hareketli Ortalama (VAR) eşlik edemez. Dolayısı ile indikatörün parametreleriyle grafiğin periyodu göbekten bağlıdır.

Genellikle indikatörlerin periyotlarını ayarlarken; bizim için fake sinyal üretme yüzdesi yüksek ancak çok hızlı ve hiçbir hareketi kaçırmayan bir indikatör mü, yoksa hantal ve harekete geriden gelen, ancak sinyalleri oldukça güvenilir bir indikatör mü, yoksa bunların daha dengeli olduğu bir indikatör mü arıyor olduğumuz önemli bir fikir verir. İnanılmaz olsa da, aynı indikatörden yalnızca parametreleriyle ufak değişiklikler yaparak, az önce saydığım 3 duruma da uygun olmasını sağlamak çoğu zaman için mümkündür. Bu yüzden indikatörlerin matematiğini bilmemiz iyidir, böylece onlardan istediğimiz verimi alabilmek için hesaplarına doğrudan -parametreleri değiştirmek sayesinde- müdahil olabiliriz.

İndikatörlerin parametreleri çok değişken olabilir, bu yazıda üstünde fikir yürüttüğümüz parametre indikatörün kaç mumluk veriyi hesabına dahil edeceği meselesi, yani indikatör periyodudur. Genellikle bir indikatörün formülüne değişken olarak atanmış periyodunu uzatmak, yani indikatörün hesabına daha uzun süreye ait daha çok veri girmiş olmak, bu indikatörü her yeni mum verisi başına biraz daha yavaşlatacak, hantallaştıracak, ancak verdiği sinyalleri çok daha tutarlı, anlamlı ve garanti yapacaktır. Tam tersi, periyodunu kısaltmak, yani daha kısa süreye ait veriyle hesap yaptırmak onun görece daha cılız güvenilirlikte sinyaller üretmesine, ancak çok daha atik ve hızlı olmasına sebep olacaktır. Burada aslında mantık oldukça basittir, indikatör daha uzun süreye ait veri ile hesaplandığında her verinin ağırlığı azalacaktır, ancak daha kısa süreye ait veriyle hesaplandığında, her verinin ağırlık yüzdesi artacaktır, bu yüzden son döneme ait verilerin de ağırlığı daha fazla olacaktır. Özetle, bir indikatörü kısa sürelik veriyle beslemek onu güncel ancak unutkan yaparken, bir indikatörü uzun süreyle beslemek onu biraz daha yaşlı ancak sağlam yapacaktır.